- Kapak fotoğrafı
- İçindekiler
- Batı Şeria’daki Yerleşimler Üzerine Medya Politikaları
- Yerleşimleri Haber Yaparken Uygulanan Genel
- Yerleşim Meselesinde İlgili Basın Kaynaklarına Başvurma
- Medyanın Yerleşim Bölgeleri Hakkında Dikkat Etmesi Gereken Konular
- Uluslararası Hukuku, Anlaşmaları ve İlgili Kararları İhlal Eden
- Yerleşim Meselesiyle İlgili Terminolojinin Belirlenmesi
- Yerleşim Yerleri Haberlerinde Filistin Terminolojisi
- Açıklama
İçindekiler
Yerleşimleri Haber Yaparken Uygulanan Genel Medya Politikaları
Yerleşim Meselesinde İlgili Basın Kaynaklarına Başvurma
Medyanın Yerleşim Bölgeleri Hakkında Dikkat Etmesi Gereken Konular
Uluslararası Hukuku, Anlaşmaları ve İlgili Kararları İhlal Eden Yerleşimler
Yerleşim Meselesiyle İlgili Terminolojinin Belirlenmesi
Yerleşim Yerleri Haberlerinde Filistin Terminolojisi
Batı Şeria’daki Yerleşimler Üzerine Medya Politikaları
İşgal Altındaki Batı Şeria’da Bulunan Yerleşim Yerlerinin Ele Alınması Üzerine Uzmanlar, Gazeteciler ve Medya Kuruluşları için Hazırlanmış El Kitabı
Yerleşimleri Haber Yaparken Uygulanan Genel Medya Politikaları
İşgal altındaki Batı Şeria’da yerleşim meselelerini haber yaparken, aşağıdaki medya politikalarının dikkate alınması önerilmektedir:
- Yerleşim konusunda, hem güncel ve modern hem de geleneksel
haber kaynakları vasıtasıyla tanıtıcı açıklamalar yapılması gereklidir
ve bu durum, İsrail-Filistin çatışma haberlerinde kilit nokta olarak
gösterilmelidir. Bu görev, yerleşimlerin Filistinlilere ve Filistin
meselesine yönelik doğurduğu tehlikeler hakkında toplumsal bir
farkındalık sağlamak için medyanın bilgilendirici sorumluluğu
dahilindedir. - Yerleşim uygulamalarının yasadışılığı gösterilmeye çalışılmalı ve bu
alanları açıkça Filistin’deki yerleşim sömürgesi tarih ve dönemleriyle
ilintilendirip dini, tarihi ya da hukuki açıdan Siyonist iddialara cevap
verilmelidir. - Bu yerleşimlerin yapılmasının temel amacının Filistinlilerin
haklarını ellerinden almak, onları yerlerinden etmek, onlara ait olan
her şeyi ele geçirmek ve onları istismar etmek olduğu göz önünde
bulundurularak duruma, yasadışı kurulan bu yerleşim yerlerinden
mağdur kişilerin ve bunun sonuçlarından etkilenenlerin açısından
odaklanılmalıdır. Böylece etkileyici gerçek hayat hikayeleri de
ortaya çıkacaktır. Bu çalışma, bu konuyu daha sonra ayrıntılarıyla
ele alacaktır. - Yerleşim meselesiyle ilgili Filistin ve medya söylemi artırılmalıdır.
Kabul görmüş medya politikalarına uygun, etkili, özgün ve modern
bir medya söylemi üretilmelidir. - Filistinlilerin ulusal çıkarlarına öncelik verilmeli, yerleşim
faaliyetlerini ve konuyla ilgili taraflı ve sınırlı bölgesel yatırımları
ele alırken, her türlü (düşünsel, siyasi, yandaş veya mezhepsel)
çatışmadan uzak durulmalıdır. - İsrail medyasının yerleşimleri haklı göstermeye çalışan iddialarına
yanıt verilmeli ve bunların aksi ispatlanmalıdır. Bu da yerleşim plan
ve projelerindeki belirgin ve çarpıcı değişimlerin ve bu yerleşim
saldırılarındaki kanıtların, rakamların ve istatistiklerin gösterilmesi
ile mümkündür. Ayrıca, Filistin medyası ve resmi söylemin, İsrail
medyasında üretilen propagandaları takip etmesi ve zamanında
uygun tepkiler üretmesi gerekmektedir. - Filistinli vatandaşların direnişleri, metanetleri ve meşru, yasal ve
insani hakları olan mevcut araç ve kaynaklarla yerleşim yerlerine,
inşa edilen duvarlara ve bunların yarattığı sonuçlara direnirken
verdikleri mücadeleler desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Bu da
özellikle manevi destekle, yerleşim politikalarına direnen ve büyük
bir azimle yerlerinde kalan, gitmeyen ev ve arazi sahiplerinin
üzerinde durmakla mümkündür. - Bilhassa yerleşimlerin süregeldiği Filistin bölgesindeki veri grafikleri,
haritalar, çizimler ve görüntülerin kullanımında olduğu gibi, son
dönemde kullanılan medya ve amaca yönelik düzenlenmiş içerik
kullanımına odaklanılmalıdır. Ayrıca bu çoklu ve aktif yöntemler,
kamu ve medya kampanyaları aracılığıyla yaygınlaştırılmalıdır.
Yerleşimlerle ilgili resim koleksiyonları, bilgilendirici belgeseller ve
ek özel yayınlar yapılmalıdır. - Yerleşim yerlerine ilişkin Filistin anlatısı ve söylemi, uluslararası
kamuya yöneltilmeli ve yabancı dillerde de bu mesele irdelenmelidir.
Bu durum özellikle İngilizce için geçerlidir ve hedef kitlenin dini,
kültürel ve etnik değerlerine uygun bir anlatı gereklidir. - Yerleşim yerleri hakkında konunun detaylarına, arka planına,
içerik ve çıkarımlarına hakim profesyonel bir medya çalışanına
başvurulmalıdır. Ayrıca bu kişinin kesin bilgi ile donanmış olması
ve meseleyi inceleyecek, çözümleyecek ve açıklayacak arka plana
ve teknik yeteneklere sahip olması gerekmektedir. Böylece Filistin
anlatısını yaymak ve güçlendirmek için yerleşim konusu hakkında
uzmanlaşmış profesyoneller olarak kitlesel medyada görünebilir,
yazılar yazabilir ve yayınlayabilirler. - Dikkatli, yorumlayıcı, araştırmacı vb. şekilde kullanılan gazetecilik
türlerinde çeşitliliğe ihtiyaç vardır. Hikaye, haber, makale ve
röportajların kullanımında, sadece haberlerle sınırlı kalınmamalı
ve filmler, belgeseller, çizgi romanlar, kısa videolar gibi sanat ve
bilim türlerinde yapımlara başvurulmalıdır; çünkü tüm bunların
yerleşim sorununa ilişkin olayları açıklarken, hem yerelde hem de
uluslararası düzeyde güçlü bir Filistin oluşturmada eşit derecede
katkıları vardır. - Medya tarafından yerleşim yerleri ve ırkçı Ayrım Duvarı ile ilgili
yayınlanan bilgilerin doğruluğundan emin olunmalıdır. Örneğin;
el konulan bölgelerin büyüklüğü, tecrit edilmiş konutların,
köylerin, ailelerin, kesilmiş ve yıkılmış ağaçların sayısı, zarar görmüş
insanların, ırkçı Ayrım Duvarı yüzünden okul ve üniversitelerinden
ayrılmış öğrencilerin tam sayısı, Filistin toplumunun sosyal, tarımsal,
endüstriyel ve tıbbi çevresine verilen zararın derecesi verilmelidir.
Özellikle de yerleşim yerleri hakkındaki medya haberlerinin sıkıntılı
olması ve kaynaklar arasındaki çelişkiler göz önüne alındığında çok
dikkat edilmesi gereken bir husustur. - Yerleşimcilerin ırkçı ve radikal doğaları ifşa edilmeli ve Filistin
vatandaşlarına uyguladıkları suçlara ışık tutulmalıdır. Bu suçların
hükümet ve işgal ordusu tarafından korunduğunu vurgulanmalıdır.
Sivil statülerinin kaldırmasının yanı sıra, bu yerleşimciler toprakları
işgal etmekte ve ağır silahlar kullanmaktadır. Bu kişiler Filistinlileri
ve onların Batı Şeria’daki mülklerini hedef alan “Fiyat Etiketi (Price
Tag)” isimli terör örgütüne üyedirler ve birçok başka suçun yanı
sıra sayısız cinayetten, yağmadan, vandalizm ve kundaklamadan
sorumludurlar. - Dayatılan yerleşimlerin ardındaki maksatların meydana çıkarılması,
Kudüs’ün Yahudileştirilmesinde, nüfusun yerinden edilmesinde,
Batı Şeria’yla bağların kesilmesinde, siyasi çözümlerin zarar
görmesinde olduğu gibi tekrarlayan bu hedefler, basın materyalleri
kapsamında ortaya konulmalıdır. Çekilen acılarla yerleşim
yerleri ilişkilendirilmelidir. Özellikle de devam eden yerleşim
saldırılarına sessiz kalan işgal destekçilerinin sebep olduğu acılar
dile getirilmeli ve onlar bu eylemlerden doğrudan sorumlu
tutulmalıdır. Yerleşimcilere yerleşim birliklerinden gelen destekler
ve onlara koruma öneren işgal hükümeti de buna dahildir. Amerika
ve Batı’nın İsrail’e olan desteği, uluslararası hukuka aykırı olarak
yapılan yerleşimler konusunda uluslararası toplum üyelerinin
bazılarının sessizliği de buna dahildir.
Yerleşim Meselesinde İlgili Basın Kaynaklarına Başvurma
Medya, yerleşim yerleri meselesinin özellikle de yerleşim planları, hedefleri ve sayılarıyla ilgili konularda İsrailli kaynaklara dayanmasından muzdariptir. Aşağıda yerleşimlere ilişkin bilgi kaynakları ve onların nasıl ele alınması gerektiğiyle ilgili birkaç belirleyici etken sunulmaya çalışılmıştır:
- Yerleşim meselesi ve detaylarını takip etmede uzmanlaşmış
birincil Filistin kaynaklarına, saha kaynaklarına, Filistinli resmi
kurum ve kuruluşlara başvurulmalıdır. - Yerleşim meselesiyle ilgili İsrail kaynaklarından alınan bilgiler
kontrol edilmelidir. Kullanılan terimler ve bağlam incelenmeden
tanıtım ve yayın yapılmamalıdır. - İsrail yerleşimleri hakkında uzmanların görüş ve analizlerine,
yerleşimin gerçeklerinin, amaçlarının ve değişkenlerinin
anlaşılmasını sağlayan, açıklayan ve üzerinde dürüst bir söylem
oluşturan çalışma ve araştırmalara başvurulmalıdır.
Medyanın Yerleşim Bölgeleri Hakkında Dikkat Etmesi Gereken Konular
Bu bölüm yerleşim konusunun, medyanın ilgilenmesi gereken en mühim taraf, etki ve temalarına ve bunların gazetecilikteki önemine odaklanmaktadır. Bu başlıklar arasında en önemli olanlar şunlardır:
- Kudüs’teki yerleşimleri genişletme planları ve işgal devletinin
demografik dengeyi değiştirmek için yeni yerleşimler yaparken,
Kudüslüleri kentsel bölgelerden tamamiyle silmeyi amaçladığı
planlar üzerinde durulmalıdır. - Batı Şeria bölgesinde, özellikle Kudüs ve Ürdün Vadisi’nde, “outpost
(yerleşke)” denilen ve yeni kurulan yerleşim yerleri ele alınmalıdır. - Batı Şeria’daki yerleşimlerin ekonomik faaliyetleri (tarımsal,
endüstriyel, ticari ve hizmet sektörü) ve bu faaliyetlerin siyasi,
ekonomik, sosyal, demografik, hidrolojik ve çevresel açılardan
Filistin toplum ve bölgesi üzerindeki etkileri vurgulanmalıdır. - Batı Şeria ve Kudüs’teki keşif faaliyetleri vurgulanmalıdır: İşgalin,
devam eden kontrol ve ele geçirme politikalarını haklı çıkarmak
adına ve arkeolojik kazılar yoluyla Batı Şeria’yla tarihi, dini ve kültürel
bir ilişki yaratma çabası açığa çıkarılmalıdır. - Duvarın, Filistinli vatandaşların insani, ekonomik, sosyal ve
psikolojik haklarını ağır şekilde ihlal etmesini ve Filistinlilerin duvarın
arkasında kapalı bir bölgede tecrit edilmelerinin siyasi sonuçları
ifade edilmelidir. - Kudüs başta olmak üzere, Batı Şeria’daki Filistin topraklarının
kontrolünde yerleşim projeleri için şehir kimliğini değiştirme amacı
güdüldüğü gerçeği hakkında farkındalık yaratılmalıdır. Bunların en
önemlilerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
* Toprakları kamusal alanlara (devlet arazilerine) dönüştürmek
* Toprakları kapalı askeri bölge olarak ilan etmek
* Toprakları askeri eğitim bölgesi olarak ilan etmek
* Toprakları girilmez alanlar olarak ilan etmek (ırkçı Ayrım
Duvarı’na bitişik alanlar veya etki altındaki yerleşim bölgeleri)
* Güvenlik nedeniyle el koymak
* Toprakları terkedilmiş mülk (sahipsiz mülk) olarak ilan etmek
* Özellikle Kudüs’te, komisyoncular aracılığıyla illegal yollarla
toprakları satın almak - Filistinli sivillerin, ruhsatsız inşaat olduğu gerekçesi ve çoğunlukla
açıklanmayan güvenlik nedenlerinden dolayı veya Filistinlileri
cezalandırma aracı olarak evlerinin yıkılmasının ve tahliye
edilmesinin üzerinde durulmalıdır. Tüm Batı Şeria’da yıkılan ev
sayısının 50.000 olduğu, sadece Kudüs’te 1994 ila 2018 yılları
arasında 2300 evin yıkıldığı tahmin edilmektedir. - Irkçı Ayrım Duvarı/ Apartheid Duvarı’nın bitişiğindeki yıkılan
köyleri, yerleşim yeri kurma bahanesiyle orada yaşayanların
yerinden edilmesini ve bunun sonucunda ortaya çıkan çevresel,
sağlık ve sosyal sorunlar vurgulanmalıdır. Filistinli köy ve bölgelerin
büyük bir kesimi yerlerinden edilerek elektrik, su, sağlık ve
eğitim gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmaktadır. Tüm bu
sınırlandırmaların yanı sıra toprakların bölünmesi, yapılan planlama,
yerleşimcilerin terörü ve işgal ordusunun askeri faaliyetleri de
yaşamı zorlaştırmaktadır. - İsrail’in Filistin topraklarını tecrit etme ve onları yerleşim yolları,
kontrol noktaları ve barikatlar kurarak tenha yerleşim yerlerine
dönüştürme stratejisinin üzerinde durulmalıdır. Kudüs ve Batı
Şeria’daki tüm yerleşim faaliyetleri de bu kapsamdadır. Bu strateji,
ırkçı ve bölücü kuruluşlar yoluyla Filistinli sivilleri, kuşatılmış 165
kapalı bölgeye tecrit ederek kendini göstermektedir. - Yerleşimcilerin ideolojik yönelimleri, ırkçı inanışları, mezhepleri,
dini ve siyasi grupları, yerleşimciler tarafından oluşturulan
-içlerinde “Hilltop Youth” ve “Price-Tag” radikal gruplarının da
olduğu- ve Filistinlilere terörist saldırılar düzenleyen gruplar
açığa çıkarılmalıdır. Her ay ortalama 40 kez yaşanan bu saldırılar
genellikle Filistinlilerin şehit edilmesi, yakılması ve mallarının
yağmalanmasıyla sonuçlanmaktadır. - İşgal hükümeti tarafından yerleşimcilere tanınan vergi muafiyeti,
maaş zammı gibi ayrıcalıklar ve yerleştikleri bölgelerin öncelikli
kalkınma alanları şeklinde kabul edilmesi ifade edilmelidir.
Bunların arasında resmi konut ve eğitim yardımı sağlayan tarımsal,
endüstriyel ve ticari projelerin kurulmasına, şirket ve fabrikaların
açılmasına, ürünlerinin tüm dünyaya ihraç edilmesine katkı
sağlayan kalkınma kredileri de dahildir. Bu krediler aynı zamanda,
gelişmiş altyapı projelerine ek olarak, yerleşimcileri ve radikal
grupları güçlendirmek ve Filistinli Araplarla İsrailli yerleşimciler
arasındaki ekonomik eşitsizliği artırmak için şirket ve fabrikaların
açılmasına ve ürünlerinin tüm dünyaya ihraç edilmesine yardımcı
olmaktadır. - İsrail’in Batı Şeria’daki petrol sahalarını, mineralleri, yeraltı su
kaynaklarını ve Ölü Deniz’i kontrol etmek de dahil olmak üzere
Filistin doğal kaynaklarına yönelik yasa dışı sömürgesi ve kontrolü
vurgulanmalıdır.
Uluslararası Hukuku, Anlaşmaları ve İlgili Kararları İhlal Eden Yerleşimler
- Usulsüz yerleşim konusu, netice ve gelişmeleri, uluslararası
hukukun ihlaline ve hukukun kötüye kullanımına bağlanmalı,
yerleşim saldırılarını ele almak, yerleşim yerleri ve yerleşimcilerin
durumu üzerine uluslararası bir toplum bilinci oluşturmak için
temel bir bilgilendirme politikası yürütülmelidir. - Bu amaçlar doğrultusunda, aşağıdaki anlaşmalara ve benzeri
uluslararası kararlara başvurmak mümkündür:
* 1907 Lahey Sözleşmesi
* 1949 Dördüncü Cenevre Anlaşması
* Güvenlik Konseyi Kararları 2334 ,478 ,465 ,452 ,446 ,242
1907 Lahey Sözleşmesi - 46. Madde: İşgal gücü özel mülkiyete el koyamaz.
- 55. Madde: İşgal gücü, işgal edilen bölgenin yöneticisi
konumundadır ve ülkenin mülklerine özel mülkiyet olarak
muamele edecektir.
1949 Dördüncü Cenevre Anlaşması - 49. Madde: İşgal gücü, vatandaşlarını işgal ettiği bölgelere
gönderme veya bölgenin demografik yapısını değiştirmeye sebep
olacak herhangi bir faaliyet yürütme hakkına sahip değildir. - 53.Madde:İşgal gücü kişisel, müşterek mülkiyeti, bireylerin
mülkiyetini, devletin ya da işgal edilen bölgedeki herhangi bir
otoritenin mülkiyetini yok etme hakkına sahip değildir. - 147. Madde: Askeri bir gerekçe olmaksızın, büyük ölçüde yasadışı
ve keyfi bir şekilde mülkiyete saldırı ve tahrip ciddi bir ihlaldir.
Güvenlik Konseyi Kararları - 1967, 242 Sayılı Karar: İşgal güçlerinin 1967’de işgal edilen
bölgelerden geri çekilmesi çağrısında bulunur ve savaş yoluyla ele
geçirmenin kabul edilmezliğinin altını çizer. - 1979, 446 Sayılı Karar: Kudüs dahil, işgal altındaki Arap
bölgelerinde gerçekleşen yerleşim politikalarının usulsüzlüğünü
vurgular. - 1979, 452 Sayılı Karar: Güvenlik Konseyi, işgal mercilerinin, Kudüs
dahil 1967’de işgal edilen bölgelerdeki yerleşim faaliyetlerini
durdurması çağrısında bulunur. - 1980, 465 Sayılı Karar: İşgal devletinin yerleşimleri durdurmasını,
yeni yerleşimler inşa etmeyi bırakmasını ve yerleşimin kaldırılması
çağrısında bulunur. - 1980, 478 Sayılı Karar: İşgal devletinin “Temel Hukuk” olarak
adlandırdığı şeyin, Kudüs’ün topraklarına katılmasının ve işgalci
varlığın başkenti olarak kabul edilmesinin tanınmamasını
bildirmektedir. - 23 Aralık 2016,2334 Sayılı Karar: İsrail yerleşimlerinin ve İsrail’in
uluslararası insani hukuku ihlal eden ve işgal altındaki Filistin
bölgelerinin demografik yapısını ve durumunu değiştirmeye
yönelik faaliyetlerinin kınanmasına karar verildi.
Birleşmiş Milletler Kararları - 4 Temmuz 1967: İşgal altındaki Filistin topraklarında insan haklarına
saygı gösterilmesi ve işgalin bu alanlarda ikamet edenlerin emniyet
ve güvenliğini sağlaması için çağrıda bulundu. - 20 Aralık 1971: İsrail işgal devletinin, işgal altındaki bölgelerde
yerleşim ve müsaderelerle ilgili tüm prosedürlerin iptal edilmesi
talebinde bulundu. - 23 Kasım 2015: BM Genel Kurulu’nun ezici çoğunluğu, işgal
gücünün Filistin bölgelerindeki işgalini son vermeye çağırdı. Karar,
İsrail’in Filistin bölgelerinde 1967’den beri devam eden işgalini
sona erdirmesinin önemine ve Filistinlilerin özerklik hakkına vurgu
yaptı. - 20 Aralık 2017: Filistinlilerin kendi doğal kaynaklarını kullanma
haklarını yeniden doğrulayan bir karar alındı.İnsan Hakları Konseyi
Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde ve ilgili Birleşmiş Milletler
kararlarında belirtildiği üzere, Filistinlilerin özerklik hakları ve
Filistin bölgelerinin zor kullanılarak ele geçirilmesinin kabul
edilemezliği üzerine kararlar neticesinde; İsrail’den, işgal altındaki
Filistin bölgelerinde işlenen korkunç ihlallere hemen son verilerek,
uluslararası insan hakları hukuku gereğince, işgal altındaki
Filistin bölgelerinde yaşayan Filistinlilerin derhal uluslararası
korumaya alınması ve 1967’den beri işgal altında olan tüm Filistin
bölgelerindeki işgale bir son verilmesi istendi.
Yerleşim Meselesiyle İlgili Terminolojinin Belirlenmesi
Yerleşim meselesiyle ilgilenen gazeteciler kullandıkları terimlere, anlamlarına ve uygun alternatiflerine aşina olmalıdır. Nitekim terimlerin çoğu İsrail menşelidir ve İsrail rivayetlerine yöneliktir.
En yaygın kullanımlar ise şu şekildedir:
Terim | Tanım |
Yerleşim | İşgal hükümetinin resmi talebiyle, Filistin topraklarında kurulan Yahudi yerleşim birimleridir |
Nahal Yerleşimleri | Moshavim veya Kibbutz yerleşimleri, işgal ordusunun Nahal güçleri tarafından 1967’de kurulmuştur. Ateşkes Hattı ve vadi bölgeleri boyunca toplanmıştır ve her ikisini de tarımsal askeri bölge olarak elinde tutmaktadır. |
Toplu Yerleşim | Ortak üretim girdileri veya ortak konutları olmayan, orada yaşayanların kendi evlerine, çiftliklerine veya özel işletmelerine sahip olduğu yerleşim yeridir. |
Kentsel Yerleşim | 2000 ya da daha fazla nüfusa sahip olan yerleşim veya nüfus sayısından bağımsız olarak Kudüs bölgesi (J1) sınırları içinde bulunan herhangi bir yerleşim yeri için kullanılır. |
Kırsal Yerleşim | Kudüs bölgesi (J1) sınırları içinde yer alan ve nüfusu 2.000›den az olan yerleşim yerleri hariç, nüfusu 2.000›den az olan yerleşim yeridir |
Yerleşke ‹Yasadışı Yerleşim› |
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail hükümetinin izni olmadan kurulan, ancak devlet kurumları ve yerleşim meclisleri gibi resmi yerleşim kurumları tarafından desteklenen ve finanse edilen yerleşimlerdir. Bu, yerleşimlerin genişletilmesinin uluslararası arenada kınanmasının etkisini azaltmayı ve önceden kurulmuş olan yerleşimleri yapay bir şekilde meşru hale getirmeyi amaçlayan bir harekettir. Yeni yerleşim merkezlerini temsil eden yerleşkelerin sayısı yaklaşık 107’dir ve bu sayının daha da artması beklenmektedir |
‘Bypass’ (Kestirme) Yol |
İşgal yetkilileri tarafından, Batı Şeria’daki yerleşimleri birbirine veya 1948’de işgal edilmiş Filistin bölgelerine bağlamak amacıyla kurulmuş yollardır. Bu yol öncelikle yerleşimciler içindir. |
Meşrulaştırma, Aklama veya ‘Uzlaşma’ |
Bu ifadelerle, işgal güçlerinin izni olmaksızın kurulan bina ve yerleşimler için geriye dönük bir yasal statü verilme amaçlanmaktadır. |
Yesha Konseyi | Kudüs’teki işgal güçleri tarafından ilhak edilen yerleşimler (J1), işgalin ilhak ettiği Kalkiliya, Ramallah ve Halil bölgelerindeki birkaç sınır yerleşimleri hariç olmak üzere, Batı Şeria’daki yerleşimcileri temsil eden konseydir. |
Kapalı Askeri Alan | Bölge sakini değillerse, Filistinli vatandaşların özel izin olmaksızın Gazze Şeridi’ne girmelerinin yasak olduğu bölgedir |
Kudüs (J1) BölgesiBu bölge, Kudüs bölgesinin bir parçasıdır ve ‘İsrail’
tarafından, 1967’deki Batı Şeria işgali sonrası
ilhak edilmiştir. Bölge şu Filistin mahallelerini
içermektedir: Beyt Hanina, Şuafat Kampı, Şufat,
İseviye, Şeyh Cerrah, Vadi el-Cuz, Babü’s- Sahira, Savana, Ras el-Amud, Silvan, el-Thawri, Cebel el-
Mükebbir, Savahra el-Garbiye, Beyt Safafa, Şarafat, Sur Baher, Ummu Tuba, Kafr AqabKudüs (J2) Bölgesiİşgalin resmi olarak Batı Şeria’ya ait saydığı ve Kudüs
bölgesi içerisinde kalan kısımdır ve şu Filistinli
toplu yerleri içermektedir: Rafat, Makhmas, Jab’a,
Kalandiye, Beyt Duku, Cedira, Ram ve Dahiyat
el-Bared, el-Zayyim, el-Eizariya, Ebu Dis, Jahalin
Arapları, Savahra el-Şarkiye, Seyh SaadBatı Tecrit BölgesiBatı Şeria toprakları, işgal tarafından doğuda ırkçı
Ayrım Duvarı/Apartheid Duvarı ve batıda Yeşil Hat
arasında tecrit edilmiştir. Sivil İdare’den alınan özel
izinlerle bile ulaşması çok zor hale gelmiştir. Bu
bölge 705 km karelik bir alandır ve Batı Şeria’nın
12.4%’ünü oluşturmaktadırDoğu Tecrit BölgesiKuzeyde Tubas şehrinden güneyde Ölü Deniz›in
batı kıyısına kadar uzanır; Ürdün Vadisi’nin doğu
yamaçlarına bakan ve Ölü Deniz’e bitişik çöl
bölgesini de kapsamaktadır (Kudüs toprağı). 1664
km2 alana sahip olup, Batı Şeria’nın 29.4%’ünü
oluşturmaktadır. İşgal ordusu burayı kapalı askeri
bölge olarak kontrol altına almıştırH1 BölgesiYönetimi ve güvenliği Filistin otoritelerine ait olan
bölgedir. FKÖ ile işgal devlet arasında imzalanan
el-Halil Sözleşmesine göre el-Halil şehrinin 80%’ini
temsil eden bölgedir. Ancak 2002’deki işgal sonrası
bölgenin tüm kontrolü işgal devletinin eline
geçmiştirH2 BölgesiEski Şehir ve Harem-i İbrahim Camii’nin tamamen işgal kontrolündeki bölgedir. el-Halil şehrinin %20
’sini temsil etmektedir. Bölgede 40.000 Filistinli ve
800 Yahudi yerleşimci oturmaktadır
1993’te yapılan Oslo Anlaşmalarına göre Batı Şeria aşağıda yer aldığı üzere idari ve güvenlik kontrol alanlarına bölünmüştür:
A Bölgesi: Filistinlilerin tam idari ve güvenlik kontrolüne sahip olmasına rağmen günlük olarak İsrail baskınlarına ve istilalarına maruz kalıyor (Batı Şeria›nın yaklaşık 18%›i).
B Bölgesi: Filistin idari kontrolü ve İsrail güvenlik kontrolü altında
(Batı Şeria›nın yaklaşık 18%›i).
C Bölgesi: Tamamen İsrail›in idari ve güvenlik kontrolü altında
(3%›ü doğal rezerv dahil Batı Şeria›nın yaklaşık 64%›ü).
Yerleşim Yerleri Haberlerinde Filistin Terminolojisi
Yaygın ve Yanlış Kullanım | Doğru Kullanım |
Kudüs’teki İsrail mahalleleri | Kudüs’teki işgal yerleşimleri |
İsrail Kudüs Belediyesi | Kudüs’teki İşgal Devleti Belediyesi |
Kudüs’teki Arap nüfusu | Kudüs’ün Filistinli vatandaşları |
Kudüs ve Batı Şeria’daki İsrail vatandaşları | Kudüs ve Batı Şeria’daki İsrailli yerleşimciler |
Judean Çölü | Kudüs toprakları |
Yerleşke | Merkezi İşgal Yerleşimleri |
Israil Sivil İdaresi | İşgal Ordusu Sivil İdaresi |
Arap Toplumunun tahliyesi | Filistinli köylülerin yerlerinden edilmesi |
Ayrım Duvarı | Apartheid Duvarı / ırkçı Ayrım Duvarı |
Batı Şeria’daki hareket kısıtlamaları | Filistinli vatandaşların kuşatılması ve köylerinin kapatılması, hareket özgürlüklerinin kısıtlanması |
Bypass (Kestirme) sokaklarYerleşimcilere ayrılmış sokaklarBedevi Grupların İskanıMecburi Yer değişimiYasadışı/ Usulsüz yerleşimlerİşgal yerleşimleri